Mülksüzler'den bende kalanlar:
·
İnsanın sevmediği bir işi yapması ahlak dışı
değil miydi? (sf.47)
·
Sahip olmak yanlıştır, paylaşmak doğrudur. Tüm benliğinden
bütün o geceler ve günler boyunca tüm yaşamından daha fazla neyi
paylaşabilirsin? (sf.48)
·
Gerçek kardeşlik, paylaşılan acıda başlıyor.
(sf.59)
·
Düşüncenin doğasında iletilmek vardır: yazılmak,
konuşulmak, gerçekleştirilmek. Düşünce çimen gibidir. Işığı arar, kalabalıkları
sever, melezlenmek için can atar, üzerine basıldıkça daha iyi büyür. (sf.67)
·
Bir hırsız yaratmak için bir sahip yaratın, suç
yaratmak istiyorsanız yasalar koyun. (sf.122)
·
Zorlama, düzeni sağlamanın en etkisiz yoludur.
(sf.122)
·
İnsanı delirten gerçeğin dışında yaşamaya
çalışmak oluyor. Gerçek dehşet verici, insanı öldürebilir. Yeterince zamanı
olursa kesin öldürür. Gerçek acıdır. (sf.144)
·
Eğer bir şeyi bütün olarak görebilirsen, hep
güzelmiş gibi görünür. Gezegenler, yaşamlar… ama yakından bakıldığında dünya
yalnızca toz ve kayadan oluşur. Günden güne yaşam daha da zorlaşır. Yorulursun,
ritmi kaçırırsın. Uzaklığı ararsın – ara vermeyi. Dünyanın ne kadar güzel
olduğunu görmenin yolu, onu ay gibi görmekten geçiyor. Yaşamın ne güzel
olduğunu görmenin yolu ölümün bakış açısından bakmaktan geçiyor. (sf.165)
·
Yaşamının geri kalan kısmı boyunca ya herkes
gibi olmayı ya da farklılıklarını erdeme dönüştürmeyi seçmen gerekir. (sf.214)
·
Araç, amaçtır. (sf.253)
·
Bize birbirimizden başka kimsenin yardım
etmeyeceğini, eğer elimizi uzatmazsak hiçbir elin bizi kurtaramayacağını
biliyoruz. Uzattığınız el de boş, tıpkı benimki gibi. Hiçbir şeyiniz yok. Hiçbir
şeye sahip değilsiniz. Hiçbir şey sizin malınız değil. Özgürsünüz. Sahip olduğunuz
tek şey ne olduğunuz ve ne verdiğinizdir. (sf.256)
·
Vermediğiniz şeyi alamazsınız. Devrim’i
yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır, ya da hiçbir
yerde değildir. (sf.256)
·
Küçük çocuklar metin oluyorlar. Kafalarını çarpınca
ağlıyorlar, ama büyük şeyleri olduğu gibi kabul ediyorlar, birçok yetişkin gibi
sızlanıp durmuyorlar. (sf.272)
·
Acıdan kaçarsanız coşku şansını da yitirirsiniz.
Zevk alabilirsiniz, hatta zevkin türlü çeşidini alabilirsiniz, ama
doyamazsınız. Eve dönmenin ne olduğunu bilemezsiniz. (sf.284)
·
Bireyin görevi hiçbir yönetim biçimini kabul
etmemek, kendi eylemlerinin başlatıcısı olmak, sorumlu olmaktır. Ancak böyle
yaparsa toplum yaşar, değişir, uyum gösterir ve sağ kalabilir. Yasalar üstüne
kurulmuş bir devletin tebası değiliz, devrimle oluşturulmuş bir toplumun
üyeleriyiz. Devrim zorunluluğumuzdur; devrim bizim evrim umudumuzdur. Devrim ya
bireyin ruhundadır ya da hiçbir yerde değildir. Ya herkes için ya da hiçbir şey
içindir. Eğer herhangi bir şekilde sonu var gibi görünüyorsa, gerçek anlamda
hiç başlamayacaktır. (Sf.304-305)
·
Özgürlük hiçbir zaman çok güvenli değildir.
(sf.326)
·
Farklı güneşlerin ışıkları farklıdır, ama tek
bir karanlık vardır. (sf.327)
·
Gerçek yolculuk geri dönüştür. (sf.328)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder